Trakya bölgesi, son yıllarda kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu için endişe verici bir durumda. Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, bölgedeki durumu değerlendirerek, Ergene Havzası’nda yer altı sularının yüzde 80-85 oranında azaldığını belirtti. Dekan Tecer, Trakya’nın kuraklıkla mücadele ettiği en önemli bölgelerden biri olduğunu vurgulayarak, bu durumun ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.
Trakya’nın su kaynaklarının hızla tükenmesi, tarım ve hayvancılık gibi sektörleri olumsuz yönde etkilemekte ve bölge ekonomisine zarar vermektedir. Trakya’da yer altı sularının hızla düşmesi, su kaynaklarının azalmasıyla beraber tarımsal sulama sistemlerinde ciddi sorunlara yol açmaktadır. Bu da tarım üretiminin ve verimliliğinin düşmesine sebep olmaktadır. Ayrıca, hayvancılık faaliyetleri de su kaynaklarının azalmasıyla birlikte olumsuz etkilenmekte ve hayvanların su ihtiyacı karşılanamadığı için sıkıntılı bir süreç yaşanmaktadır. Prof. Dr. Tecer, Trakya’nın su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde kullanılması için acilen önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Bu önlemlerin başında, etkin su yönetimi ve su kaynaklarının korunması önemli bir yer tutmaktadır. Tarım ve hayvancılık sektörlerinde su kullanımında verimlilik sağlayacak tedbirlerin alınması, su kaynaklarının daha verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır. Ayrıca, kuraklıkla başa çıkmak için su tasarrufu yapılması ve su kullanımının bilinçli bir şekilde yapılarak israfın önlenmesi büyük önem taşımaktadır. Bireylerin ve kamu kurumlarının su kullanımında daha dikkatli olması ve suyu koruma bilincinin artırılması için eğitim çalışmaları yapılması gerekmektedir.
Trakya’nın su kaynaklarının sürdürülebilirliği için yer altı sularının takip edilmesi ve ölçümler yapılması da önem arz etmektedir. Bu sayede su kaynaklarının azalma oranı ve su kirliliği gibi sorunlar tespit edilebilir ve çözüme yönelik adımlar atılabilir. Sonuç olarak, Trakya’nın kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bir dönemden geçtiği görülmektedir. Bu durumun tarım, hayvancılık ve ekonomi üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle, su kaynaklarının korunması, etkin su yönetimi ve su tasarrufu gibi önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır. Ancak, bu sorunun çözümü için tüm paydaşların işbirliği yapması ve bilinçli bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir.
Ergene Havzası, azalan yağışlar ve iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele eden bir bölge olarak dikkat çekmektedir. Bu durum, yer altı suyu seviyelerinde ciddi bir düşüşe yol açmıştır ve şu anda alarm seviyesine ulaşmış durumdadır. Yaklaşık 25-30 yıl öncesine kadar, bölgedeki yer altı suyu seviyeleri 30-40 metrelerden çekilmekteyken, günümüzde Ergene Havzası içerisinde yer alan bölgelerde bu rakamın 500 metre derinliklere kadar düştüğü belirtilmektedir. Azalan yağışlar, bölgedeki su kaynaklarının düşmesine ve sürdürülebilir su kullanımının zorlaşmasına neden olmaktadır. Bölgedeki tarım faaliyetleri ve endüstriyel tesisler, artan su talepleriyle birlikte yer altı suyu kaynaklarına olan baskıyı daha da artırmaktadır. Bu durum, yer altı su kaynaklarının hızla tükenmesine ve kalıcı hasarlara yol açabilecek ölçüde bir kuruma sürecine neden olmaktadır.
Bölgenin ekosistemleri üzerindeki olumsuz etkileri de göz ardı etmemek gerekmektedir. Su kaynaklarının azalması, sulak alanların ve su bağımlı bitki ve hayvan türlerinin yaşam alanlarının kaybına ve zarar görmesine neden olmaktadır. Ayrıca, yer altı suyu seviyelerinin düşmesi, tuzlanmaya ve su kirliliğine yol açarak tarım alanlarının verimliliğini olumsuz etkilemektedir. Bu sorunu çözmek için acil önlemler alınması gerekmektedir. Su yönetimi ve su tasarrufu politikaları oluşturulmalı ve uygulanmalıdır. Tarım sektöründe suyu verimli kullanacak yöntemler benimsenmeli ve endüstriyel tesislerde suyun etkili bir şekilde kullanılması teşvik edilmelidir. Ayrıca, yer altı su kaynaklarının sürdürülebilir şekilde yönetilmesi için etkili denetim ve düzenlemeler yapılmalıdır. Bu önlemlerin yanı sıra, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için ulusal ve küresel ölçekte iklim politikaları oluşturulmalıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve sera gazı emisyonlarının azaltılması gibi adımlar, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmada önemli rol oynamaktadır. Ergene Havzası’nın su kaynaklarının sürdürülebilirliği için geç kalmadan harekete geçilmelidir. Uzun vadeli çözümler üretmek ve bu çözümleri hayata geçirmek, bölgenin su kaynaklarının geleceğini sağlamlaştırmak adına büyük önem taşımaktadır. Ancak bu şekilde yer altı suyu seviyeleri tekrar istenilen düzeye getirilebilir ve bölgenin su ihtiyacı karşılanabilir.
02:00
News
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
